27 Ekim 2020 Salı

Dünyayı değiştirecek buluşlar için…

 1828 yılında Londra’da bir hastanede çalışmakta olan Alexander Fleming bir rastlantı sonucu tıp tarihinde devrim yaratacak buluşunu yaptı; ilk antibiyotik olan penisilini keşfetti. Ancak penisilinin mikrop öldürücü özellikleri birkaç gün içinde ortadan kayboluyordu. 1950 yılında Oxford üniversitesinden iki bilim adamı Howard Florey ve Ernst Chain penisilinin özelliklerinin kalıcı olmasını sağladılar. 1945 yılında üç bilim adamı Nobel Tıp Ödülünü paylaştılar.




1910 yılında Robert Krayn ilk rulo filmi buldu. 1936 yılında bir Alman kuruluşu olan Lignose Natural Color Film ilk rulo halindeki renkli filmi piyasaya sundu. Ünlü Kodacolor film makaraları ise 1942 yılında ABD’de piyasaya sürüldü.


Kara baruttan daha etkin bir patlayıcı madde arayışı çalışmaları ilk meyvesini İtalya’da 1846 yılında verdi ve Ascanio Sobrero nitrogliserini keşfetti.  Ancak nitro gliserin çok hassas bir malzeme idi ve en küçük bir titreşim patlamasına yol açtığından güvenli değildi. 1875 yılında Alfred Nobel nitrogliserini kapsül içinde tutmayı başardı ve ortaya baruttan 20 kat daha güçlü bir patlayıcı çıktığı gibi günümüz tahrip maddelerinin icadının yolu da açılmış oldu.


Bütün bu buluşların ortak özelliklerinin başında dünyayı değiştirmeleri geliyor. Bir diğer ortak yanları da hepsinin kimya laboratuarlarında gerçekleşmiş olması. Tıpkı dünyayı değiştiren diğer ürünler; boyalar, plastikler, dokumalar gibi.
BASF “The Chemical Company” yukarıdaki örneklerde olduğu gibi dünyayı değiştirebilecek buluşlar yapmaları için Türk gençlerine fırsat sunuyor: Önümüzdeki üç yıl içinde 81 ilde, 81 lisede, 81 kimya laboratuarı açıyor. 
BASF Türk Kimya Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne içten teşekkürlerimizle.  

Kaynak: stendustri